EDEBİ BÂKÎ ''MAHMUT ABDULBÂKÎ'ye dair aranan her şey..''
   
  EDEBİ BÂKÎ
  GAZEL-2
 

GAZEL-2
1.
Hengâm-ı şeb ki kungure-i kasr-o âsumân
   Zeyn olmuş idi şu’lelenüp şem’i ahterân
(Gece vaktinde yıldızların mumu ışıldayıp gök sarayının kubbesi süslenmişti.)
2.Ha yl-i kevâkıb içre yanup meş’al-i kamer
   Sahn-ı semâda Rûşen idi râh-ı kâhkeşân
 (Ayın meş’alesi yıldız kalabalığı içinde yanınca samanyolu gök sahnesinde aydınlanmış olarak görünürdü.)
3.
De st urmış idi kilk-i şihâba debîr-i çarh
   Tuğrâ-nüvîs-i hükm-i hudâvend-i ins ü cân
  (İnsanların ve bütün canlıların efendisinin buyruklarının tuğrasını yazan (Sultanın imzasını atan), göğün kâtibi Utarid akan yıldız kalemini eline almıştı.)

4.Bezm-i felekde urmış idi Zühre sâza çeng

   İyş ü safâda hurrem u handâan u şâmdân
  (Zühre yıldızı göğün toplantısında yiyip içip, eğlenerek, gülerei mutlu ve neşeli, sazına el atmıştı.)
5.Bu çarh çenberinde tutup devr usûlini
   Deffâf-ı mihr kılmış idi çehresin nihân
  (Bu gök kubbesinde güneş defcisi devir usulüne uyarak yüzünü gizlemişti.)
6.
Bir tîg-i zer-nişân ile girmişdi arsaya
   Şemşîr-bâz-ı ma’reke-i sahn-ı âsumân
  (Gök sahnesinin savaş alanının kılıç oynatıcısı altın işlemeli bir kılıçla savaş alanına girmişti.)
7.Tedbîr-i mu’zamât-ı umûr-ı cihân içün
   Yakmışdı şem-i fikreti Bercîs-i nükte-dân
  (Dünya işlerinin büyütülmüş sorunlarına çareler bulmak için güzel konuşan Bercis düşünce mumunu yakmıştı.)
8.Bâlâ-yı çerh-i heftüme Keyvân-ı köhne-sâl
   Oturmuş idi niteki hindû-yı pîl-bân
  (Yıllar görmüş, yaşlı Zühal, yedinci feleğin en üstüne tıpkı fil sürücüsü bir Hintli gibi oturmuştu.)
9.Âyâ bu zîb ü ziynet-i âlem nedür deyu
   İbret göziyle nâzır iken dehre nâgehân
  (…(Keyvân) acaba âlemin bu süsü, ziyneti nedir diye ibret gözüyle dünyaya bakarken, ansızın…)
10.
Etrafa saldı şa’şa’asın gûşe mihr
     Oldıufukda mühr-i Süleymân gibi ayân
   (… güneş ufukta Hz. Süleymân’ın mührü gibi göründü ve her köşeye parlaklığını saldı.)
11.Kıldı bu hâli dîde-i ibret müşâhade
     Tuydı bu sırrı âkıbetü’l-emr gûş-ı cân
   (İbret alıcı, meraklı göz bu hali gördü ve işin sonunda can kulağı bu sırrı duydu…)

12.Kim bu nizâmı vermedi âlem sarâyına
     İlla ki yümn-i devlet-i şâh-ı cihân-sitân
   (… ki, bu düzeni âlem sarayına cihanın sahibi olan şahın devletinin uğrunda başka kimse vermedi.)

13.Bâlâ-nişîn-i mesned-i şâhân-ı tâcdâr
     Vâlâ-nişân-ı ma’reke-i arsa-i Keyân
   (Tac sahibi şahlar makamının en yüksekte oturanı. Büyük hükümdarlar arsasının savaş alanının en yükseğinde oturan, en rütbelisi.)





 
  Toplamdaki 143455 ziyaretçiKişi! EDEBİBAKİ EDEBİ BÂKÎ ''MAHMUT ABDULBÂKÎ'ye dair aranan her şey..''  
 
EDEBİ BÂKÎ ''MAHMUT ABDULBÂKÎ'ye dair aranan her şey..'' Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol